top of page

Çatışmayı Doğru Anlamada İlk Adım: Kaynakları Belirlemek

Güncelleme tarihi: 30 Oca



Çatışmaların çözümü, çatışmanın tanınması, analiz edilmesi ve çözüm adımlarının atılmasıyla bir dizi tamamlayıcı süreçten oluşur. Bu adımlar, birbirini destekler ve nihai çözüme ulaşmak için sürekli olarak tekrar edilebilir. Ancak bu süreçte, “anlama ve analiz etme” aşamalarına kocaman bir yıldız koyarak başlamak gerekiyor. Bu gereklilik, çatışmanın taraflarının kalıcı ve kazan-kazan temelli sonuçlara ulaşma isteğiyle doğrudan orantılıdır. Çatışmaların kaynağını anlamadan çözüm arayışına geçmek, çoğu zaman yetersiz ve yüzeysel kalacaktır. Bu yazıda, çatışmaların kaynağını nasıl anlayabileceğimizi ve neden bunun bu kadar önemli olduğunu ele alıyoruz.


Çatışmaları anlama sürecine genel olarak, önce çatışmanın tanımını yapıp sonrasında kaynaklarını, türünü, hangi aşamada olduğunu ve taraflarını inceleyerek başlarız. Sonrasında ise analiz aşaması gelir. Tüm bunları, çözüm için neler yapılabileceğini konuşmaya geçmeden önce atılması gereken adımlar olarak da düşünebiliriz. 


***


Çatışmanın Kaynakları 

Çatışmanın kaynaklarını genel olarak dört başlıkta inceleyebiliriz: Veri, Değer, Çıkar ve İhtiyaç odaklı çatışmalar.


  1. Veri Odaklı Çatışmalar: Bilgi ve iletişim eksiklikleri sebebiyle oluşan çatışmalardır. Bazen de ortamda çok fazla bilgi olması (tarafların birden fazla ve çeşitli olduğu, anlaşmazlık konuları ile ilgili uzun konuşmalar yaptığı ve çok fazla veri sunduğu durumlar) veri odaklı çatışmalara sebep olabilir. Bununla birlikte, Yanıltıcı ya da hatalı bilgi sunulması da veri odaklı çatışmaların kaynağı olabilir. Ek olarak, tarafların verileri anlamayla ilgili kişisel güçlükleri, dil engeli, okuryazar olmama gibi durumları veya var olan bilginin çok fazla teknik, sayısal ve anlaşılması güç verilere dayanması gibi durumlar da burada yer almaktadır. Bunlar genel olarak açık bir şekilde göze çarpan kaynaklardandır. 


  1. Değer Odaklı Çatışmalar: Tarafların etik, dini, kültürel değerleri, ideolojileri, yaşayış şekilleri veya dünya görüşlerindeki farklılıklardan kaynaklı oluşan çatışmalardır. Bu değerler genelde sabittirler, değiştirilmesi zaman alır. Müzakere süreçlerinde çoğu zaman tarafların “pozisyon”larını tanımladığımız yerde bulunurlar. Değer odaklı çatışmalar tarafları bu pozisyonlarda tutarak, var olan istek ve ihtiyaçların neler olabileceğinin tartışılmasını zorlaştırabilir. 

Diğer kaynaklardan farklı olarak, çoğunlukla bir çatışmanın tek başına bir kaynağı olarak bulunmazlar. Var olan başka bir kaynağın görünmesini engelliyor olabilirler. 


  1. Çıkar Odaklı Çatışmalar: Ortada bulunan bir kaynağın paylaşılamaması nedeniyle oluşan çatışmalardır. Bu kaynaklar maddi olabileceği gibi manevi de olabilir. Mesela, mal mülk paylaşımı, doğal kaynakların kullanımı, pazar payı içerisindeki rekabet durumları, ücret belirleme üzerinden anlaşmazlıklar olarak karşımıza çıkabiliyorken; statü ve prestij kazanma, bireysel tanınma gibi kişisel tatmin içeren manevi çıkarlar olarak da karşımıza çıkabilirler. Burada temel mesele, çıkarı ve ihtiyacı birbirinden ayırabilmektir. 


  1. İhtiyaç Odaklı: Tarafların kişisel ya da psikolojik ihtiyaçlarının karşılanmaması nedeniyle oluşan çatışmalardır. Müzakere süreçlerinde, bu ihtiyaçlar ortaya çıkmışsa müzakereye başlamadan ihtiyacın giderilmesi gerektiği, ancak bunun yönteminin yani nasıl giderilebileceğinin müzakere edilebileceği görüşü yaygındır. İhtiyaçtan beslenen çatışmalar genelde çıkar odaklı çatışmalarla iç içe geçmişlerdir ve burada da temel mesele, çıkarı ve ihtiyacı birbirinden ayırabilmektir. 




Tüm bu kaynakları doğru anlayabilmek için neler yapılabilir?


  • Bir çatışmanın kaynağı veri odaklı ise, burada, yeterli ve doğru bilginin mevcut olup olmamasından emin olunmalıdır. Varsa, veri boşlukları tespit edilip, bunların nasıl ele alınması gerektiği tartışılmalıdır. Bununla beraber, tarafların aynı bilgiyi farklı şekilde anlayıp anlamadıkları da göz önünde bulundurulmalıdır.


  • Bir çatışmanın kaynağı değer odaklı ise, yani tarafların yaşayış, inanç, dünyayı algılama şekilleri konularında farklılıkları olduğu görülüyorsa, öncelikle çatışmanın başka kaynakları olup olmadığına bakılmalıdır (ki her ne kadar öyle görünmeseler de, çoğu zaman başlı başına bir kaynak olarak bulunmazlar), ve çözüm için diğer kaynaklar üzerinden ilerlenmelidir. Çünkü, bireylerin değerleri üzerinden tartışıp çözüme ulaşmak çoğu zaman zor ve anlamsızdır, bunun yerine çözüm için veri, çıkar veya ihtiyaca odaklanmak daha somut ve objektif bir tartışma zemini yaratacaktır. 


Ancak, tek başına bir kaynak olarak ortaya çıkmasa bile, bazı çatışmalarda bu değerler “birleştirici” bir özellik de taşıyabilirler. Tarafların çıkarlarının ve ihtiyaçlarının tartışıldığı durumlarda, varsa “ortak inanç ve değerlerin” aranması, ifade edilmesi, tarafları anlaşma yapmaya teşvik edebilir. Ortak bir zemin yaratılmasını kolaylaştırabilir. 


  • Bir çatışmanın kaynağı çıkar ve ihtiyaç odaklı ise, ihtiyaçların ve çıkarların doğrudan sorgulanması gerekir. Tarafların, bu konulardaki algısının anlaşılmasına yönelik, dikkatlice yapılandırılmış sorularla ilerlenmesi önemlidir. 


Bazı durumlarda, taraflar ihtiyaç ve çıkarlarını net olarak belirtmeyebilirler. Bu bazen kendilerinin de bunların neler olduğunu veya nasıl belirleneceğinin yöntemini bilmemelerinden kaynaklanacağı gibi, bazen de çözümden daha fazla kazanım elde edebilmek varsayımıyla bunları gizlemek eğilimlerinden kaynaklı olabilir. Bazen de (özellikle uzun zamandır devam eden çatışmalarda), taraflar kendi pozisyonlarına ve kendi çıkarlarını karşılayan bir talebe o kadar güçlü bir şekilde bağlanmışlardır ki çıkarlar artık belirsizleşmiş ve taleple eşit hale gelmiştir. Bu gibi durumlarda, ihtiyaç ve çıkarlar hakkında beyin fırtınası yapılması yaygın bir yöntem olarak uygulanır. Bunun bir ileri aşamasında ise, taraflardan, diğerlerinin çıkar ve gereksinimlerini tahmin etmelerini isteyerek birbirlerinin perspektiflerini, hal ve durumlarını anlamaları sağlanabilir. Bu noktada, “soğan analizi”nin uygulanması da önerilmektedir. Bu da aynı şekilde, çıkar ve ihtiyaçların doğrudan tartışılması için zemin hazırlayacaktır. 


Bu adımlar, çatışmaların çözümünde güçlü bir temel oluşturacaktır. Taraflar artık birbirlerinin pozisyon, çıkar ve ihtiyaçlarını daha net bir şekilde görebildikleri için, sürecin sonunda bir anlaşmaya varılamasa bile (zaman, durum, ortam, tarafların motivasyonları bazen çözüm için elverişli/yeterli olmayabilir) çatışmalı hal artık ilk başladığı yerde değildir, başka bir hale evrilmiştir. Taraflar, masaya oturmadan önceki hallerine kıyasla, artık birbirlerini daha çok anlamış olacaklardır. 


 

Peki çatışmanın kaynaklarını anlamak neden önemlidir?


Var olan çatışmaları kaynakları üzerinden sorgulamak, çatışma çözümü sürecinde izlenecek yolu ve nereden başlayacağımızı netleştirir. Bu sorgulamayı sürecin genel hatlarını belirlemek olarak da düşünebiliriz. 

Bununla birlikte, bu kaynakları doğru bir şekilde anlayabilmek çevremizdeki çatışmaların esas kaynaklarını temel düzeylerde ayrıştırabileceğimiz bir lens sağlar. Çatışmaların veri, değer, çıkar veya ihtiyaç temelli olup olmadığını ayırt edebilmek, çözüm için hangi kaynaklara ve hangi yöntemlere ihtiyaç duyduğumuzu belirler. 


Bu konuda bir egzersiz olarak, kendi hayatlarımızda ya da belki haberlerde sıklıkla karşılaştığımız çatışmaları inceleyerek başlayabiliriz. Mesela, bu lenslerle bakıldığında toplumsal birçok çatışmanın “değerler” sosuyla karşımızda bulunan ama aslında ve çoğunlukla “çıkar, ihtiyaç” temelli çatışmalar olduğunu görmek çok da şaşırtıcı olmayacaktır. 

Bu perspektifi kazandığımızda, çözüm yollarını daha geniş bir çerçevede değerlendirebiliriz.


Siz de çevrenizdeki çatışmalara bu açıdan bakmayı denediniz mi? Hangi kaynakların etkili olduğunu düşünüyorsunuz?


Gönderimizi okuduğunuz için teşekkür ederiz! Conflictus olarak, geri bildirimlerinizi ve görüşlerinizi merakla bekliyoruz.


Dilara Gök

Conflictus Uyuşmazlık Çözümü Eğitim ve Danışmanlık


🔗 Çalışmalarımız hakkında daha fazla bilgi edinin: https://www.conflictus.co

📢 Bizi takip edin: Twitter, LinkedIn, Instagram, Medium

📧 Bize ulaşın: info@conflictus.co



Kaynakça


Burton, J. W. (1990). Conflict: Human Needs Theory. New York: St. Martin's Press.

Moore, C. W. (2014). Practical Strategies for Resolving Conflict. 3rd ed. San Francisco: Jossey-Bass.

Ury, W. (2015). Getting to Yes: Negotiating Agreement Without Giving In. 3rd ed. New York: Penguin Books.


Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
bottom of page